Köy, eski bir ören yeri; Bizans Harabeleri üzerine kurulduğu için, yerleşimin yapıldığı bu tarihi yapılardan dolayı, ilk yıllarda eski adı; “KUZ VİRAN” olup, daha sonra Timur ve Yıldırım Beyazıt’ın Ankara Şavaşı’ndan sonra, orduların Çubuk ve Kızılcahamam çevresindeki köylere dağılarak yerleşmesinden dolayı, “YILDIRIM VİRAN” adını almıştır.
Kuz Viran adındaki “KUZ” kelimesi; Kanbur, deve hörgücü, eyer ve çanak anlamında kullanılmıştır. Yerleşmenin coğrafi yapısını anlatan ve “Kuz Viran Köyü” daha sonra, “Yıldırım Viran ve Yıldırımören” adını almıştır.
Köy, Osmanlıların ilk yıllarında, Çubuk Kazan’a bağlıdır. 1463 yılında Çubuk Kazan’a bağlı olan köy, 11 hanedir. Sultan Murat Hüdavendiğar zamanında Kuz Viran Köyü, Hızır ve İvaz’ın atalarının yeri imiş, 1530 yılında 30 Hane, yaklaşık 156 nüfuslu, yıllık hasılatı 5316 akçedir.
1840 yılında ise, Şorba Kazası(Pazar Nahiyesi)’na bağlı olan Yıldırımören Köyü, 11 hanedir.
Cumhuriyet döneminde önce Yabanabat Kazası’na bağlanan Yıldırımören Köyü, daha sonra 1916 yılında(104 yıl önce) Kızılcahamam’ın İlçe olmasından sonra, Kızılcahamam’a bağlanır.
1960 yılında 337 nüfuslu, 1975 yılında 195 nüfuslu, 1990 yılında 147 nüfusu iken, 2007 yılında adrese dayalı nüfus sayımında 62 kişiye düşer.
2020 yılı öncesi, Köyde kış aylarında 13 Hane ikamet ederken, 10 Mart 2020 tarihinde ülkemizde Korona Virüs Salgını nedeniyle; Büyükşehirlerden kırsal bölgelere doğru bir yöneliş başlamıştır. Bu şekildeki bir gelişme sonucu, köye yöneliş olmuştur. Yıldırımören’li olup yıllarca köyden uzakta yaşayanlar, köydeki eski evlerinin restorasyonunu yaparken, bazıları da köyün dışında yazlık konutlar yapmışlardır. Böylece köydeki nüfus artmaktadır.
Günümüzde köyde temel faaliyet olarak, tarım, sığır besiciliği ve arıcılık yapılmaktadır.
1970.li yıllarda çiçek çeşitlerinin bol olduğu Doyran Bölgesinde arıcılık faaliyetlerine başlanmış olup, günümüzde köyde yaşayanların çoğu arıcılık yapmaktadır.
Köy, Bizans dönemi ören yeri üzerine kurulmuş olup, bölge köy yolları kavşağındadır. Köy içinde Bizans dönemine ait sütun ve antik malzemeler görülür. Alternatif ulaşım yolları vardır. Çubuk ve Kazan’dan ilçelerinden de köye ulaşılır.
Yıldırımören Köy Camisi; Dikdörtgen yapılı kesme taştan olup, minaresi ve çatısı ahşap olarak, 1952 yılında yapılmıştır. Caminin minber, mihrap ve kürsüsü, mermer olarak H. Fevzi Ünver tarafından yaptırılmıştır. Kuzeyde bulunan giriş kapısı; kemerli, çift kanatlı demir kapıdır. Köyümüzden Mürsel Can tarafından Kayseri’de yaptırılmıştır. Giriş kapısının üzerinde, Osmanlıca ve Latin harfleriyle yazılmış onarım kitabesi vardır.
Ayrıca caminin ana giriş kapısını dış etkenlerden korumak için, Muhtar Ömer Akbal tarafından 2018 yılında camlı Pimapen ayakkabılık yaptırılmıştır.
1952 yılında yapılan ahşap minaresi, daha sonra 1995 yılında Dernek Başkanı Hafız Yaşar Ünver ve Başkan Yardımcısı Hafız Durali Akbal’ın girişimleri ve Yıldıırmörenlilerin yardımı ile Nevşehir’den getirilen sarı kesme taş ile 40 metre yüksekliğinde yenilenmiştir.
1952 yılında Caminin tavanı; dikdörtgen ahşap olarak yapılmıştı. Ahşap tavanda zamana bağlı olarak çürüme ve yıpranmalar görüldüğünden, 2015 yılında Abdurrahman Yıldız tarafından, üzeri alüminyum kaplı, beton kubbe yaptırılmıştır. Caminin 2015 yılında kubbe yapımı sırasında, halıları, pencereler, üst mahfeli, arkadaki cemaat yerleri gibi kısımları da köy halkımızın yardımları ile yapılmıştır.
Köy girişinde çeşmenin hemen yanındaki lojmanın, duvarlarında çatlaklar görüldüğü için; 2015 yılında yıkılarak, yeniden inşaatına karar verilmiştir. Dernek Başkanı Dr. Abdulcelil Ünver’in girişimleri ve Köyümüz Muhtarı Ömer Akbal ile Yönetim Kurulu Üyemiz Fethi Can’ın özverili çalışmaları ve bütün köy halkının yardımları ile yapılmıştır.
Lojmanın Kasım-2015’de başlayan kaba inşaatı 40 günde, Mayıs 2016’da ise inşaatın teferruatı 50 günde olmak üzere 90 günde tamamlanmıştır. İki katlı binanın üst katı, cami hocası için lojman olarak tahsis edilmiş, alt katı ise, köyün toplantılarında ikramlar için misafirhane olarak kullanılmaktadır.
2016 yılında caminin yanındaki abdestlik ve tuvaletler ise; aynı şekilde, dernek yönetimi ile bütün köylülerin yardımları ile yapılmıştır.
2010 yılında Dr. Abdulcelil Ünver tarafından, Kızılcahamam’dan köye girişte Ilıca Mevkiinde, 12 metre genişliğinde ve 5 metre yüksekliğinde paslanmaz profil borulardan, “YILDIRIMÖREN KÖYÜNE HOŞGELDİNİZ,” panosu yaptırılmıştır .
Köyde 100 yıl önce orman ürünlerinden; tekne, tabla, yayık, kaşık ve düven gibi araçlar üretilip, çevre köylere satılırken, orman kanunu çıkması ile birlikte bu faaliyetler sona ermiştir.
Ayrıca köyde bu dönemde sıcak demircilik faaliyetleri de yürütülerek, nal, mıh, tırpan, orak, tahra ve nacak gibi araçlar da üretilmiştir. Köyümüzde Demirci Mehmet, Muzaffer ve Kazım Topuz ustalar, bu mesleğin en son ustalarındandır.
Köyümüzde Saatçi Hacı Mustafa Can (1888-1966)’nin Hayat Hikayesi biraz ilginçtir. Mustafa 20 yaşında askere gittiğinde, o zaman Musul-Kerkük Osmanlı toprağıdır. İlk askerlik yeri olarak Musul-Kerkük bölgesine gönderilir. Orada askerlik yaparken, Osmanlı Devleti 1.Dünya Savaşının galip devletleri ile Ateşkes Anlaşması imzalar.
Lübnan’da bulunan İngilizler Musul ve Kerkük’ün Petrol bölgesi olduğunu bildiklerinden, işgal için harekete geçerler. O zaman Osmanlı’nın 6. Ordu Komutanı, Ali İhsan Paşa, İstanbul’a bir çok defa İngiliz ordusunun geldiğini bildirse bile, “ATEŞKESİ BOZAN SEN OLMA” diye cevap alır. Ali İhsan Paşa şehri İngilizlere terk etmemek için istifa eder. Yerine Binbaşı Halit Akmansu göreve geçer, İngilizler 15 Kasım 1918’de hiç savaşmadan Musul ve Kerkük’ü işgal ederler. İngiltere’den Şu cevap gelir. “İngiliz komutan Ateşkes Anlaşmasını bilmeyerek İşgal etmiştir. Özür dileriz.” derler. Fakat geri çekilmezler.
Musul-Kerkük’teki 6.Osmanlı Ordusu esir alındığı zaman, Saatçi Mustafa Can da bu esirler arasında kalmıştır. 6 yıl askerlik yaparak Yıldırımören’e dönebilmiştir. 6 yıllık askerliği sırasında Saatçiliği öğrenmiş, köye döndükten sonra hayatının sonuna kadar bu mesleğini yürütmüştür.
Saatçi Mustafa Can’ın Hasan ve Hüseyin adında iki kardeşi de Çanakkale Savaşı’na gitmişler, bir daha dönmemişler. Halime Can Ebemiz bazen duygulanarak, bizlere Çanakkale Türküleri söylerdi.
Ayrıca köyümüzde orman ürünleri (tekne, tabla, yayık, yaba ve kaşık gibi..) üretimi yapılır, çevre köylere satılırdı. Mustafa Can’ın oğlu Durali Can da evde üretilen bu ürünleri Çubuk köylerine eşek ile götürüp, satışını yapardı.
Bu dönemde Köydeki kadınların çoğu, halı ve kilim dokuma işleri yapmışlardır. Söz konusu bu halı ve kilimlerden bazı örnekler; “Kültürümüz” menüsünde görülebilir.
Köyümüzdeki önemli bir faaliyet ise; Hafız Durali Ünver’in 13 yaşında Çankırı Kalfat’a giderek hafız olarak köye gelmesinden sonra köyümüzde çok sayıda talebe evlerde yatılı olarak kalarak, Hafızlık eğitimi almışlardır. Şu anda bu hafızlardan isim ve hangi köyden oldukları tesbit edilebilenler Caminin iç duvarında listesi yayınlanmıştır.
Burada sadece bizim köyden yetişen hafızlar; H. Bahri Korkmaz, H. Yaşar Ünver, H. Durali Akbal, H. Ahmet Acar, H. Zekeriya Cebeci, H. Bilal Kavun, Durali Şahin, H. Fevzi Ünver, H. Hatice Ünal ve Tayyibe Polat..
Diğer köylerden yetişen hafızlar; Satılmış Arslan ve Durali Uyar-Yıldırım Hacılar, Halil ve Fazlı Öymez, Ahmet Sağlam-Yıldırım Olucak, Salih ve Yunus Demirci-Yıldırım Yağlıca, Mustafa, Recep ve Ömer Demirtaş-Yıldırım Evegiren, İsmet Güllü-Çubuk-Kızılek, Kamil Taner-Kalecik-Mingatı, Mehmet Güllü ve Veysel Ünal-Çubuk-Kışlacık, Kazım Erol-Çubuk-Çat Köy, Sait Özdemir-Çubuk-Dereköy..sayabiliriz. O dönemde köyde çok sayıda hafız yetiştirildiği için;”HAFIZLAR DİYARI “ olarak tanınmıştır.
Eskiden köyümüzde her yıl yaz aylarında Anbar Kaya’nın hemen arkasında bulunan yaylamıza çıkılır, 3-4 ay kadar hayvanlar orada otlatılır, hazırlanan kışlık ürünlerle(tereyağı ve peynir gibi ürünler) köye dönülürdü. 1970.li yıllardan sonra köyde nüfusun azalması sonucu, bu güzel gelenek sürdürülememiştir.
Ayrıca yaylaya çıkıldığı dönemlerde, yaylada 30-40 gün ”MAHYA ŞENLİĞİ” düzenlenir, bu şenliğe çevre köy ve kasabalardan çok sayıda kişi katılarak, kurulan panayırda çeşitli ürünler satılır, çeşitli eğlence ve etkinlikler yapılırdı.
Köyün kuzey doğusunda bulunan Anbar Kaya’nın kuzeyindeki yaylamıza çıkış noktası 2.5 Km. olup, Dedenin Doruk denilen yerde,” DURALİ DEDE TÜRBESİ” vardır. Önceleri ağaçtan yapılmış Türbe yıkılmış durumda idi. Kızılcahamam Kaymakamı Sn. Mustafa Çit tarafından 2012 yılında yeniden yapılmıştır. Türbe binası, “U” şeklinde olup, 3 metre yüksekliğindedir. Yapımında kullanılan taşlar, Hıdırlar Köyünden getirilmiştir.
Cumhuriyet döneminde, Muhtarlık görevini yapanlar ve görev süreleri şu şekildedir; Hamdi uzun (30 yıl), Ahmet Korkmaz (2 yıl), Halit Cebeci( 2 yıl), Ahmet Ünlü (25 yıl), Halit Satılmış (8 yıl), Yaşar Cebeci (8 yıl), Eşref Can (5 yıl), Ömer Akbal (29.03.2009 tarihinden itibaren görevde.).
Köyümüz camisinde görev yapan hocalarımız ve görev süreleri; Mehmet Özen (2 yıl), Mahmut Ünver (2 yıl), Durali Ünver (22 yıl), Durali Akbal (2 yıl), Zekeriya Cebeci (37 yıl), Mehmet Gündüz (4 yıl), Mehmet Donar (15 01.2016 tarihinden itibaren görev yapmaktadır.).
Köyümüz okulu, 1960 yılında Baraka şeklinde inşa edilmiş olup, 1968 yılına kadar eğitimde kullanılmıştır. 1969 yılında Muhtar Ahmet Ünlü zamanında Tek Katlı Betonarme Okul Binası ve Lojmanı yapılmıştır.
Köyümüz ilkokulunda 1960 yılında ilk görev yapan öğretmen Veli Bey olmuştur. Daha sonra görev yapanlar; Orhan Vural, Mustafa Arslan-Aksak Köyü, İbrahim öğretmen – Ayaş/ANK. Hasan Atay-Adana, Ahmet Şaşmaz-Muş, Baki Akçayoğlu-Kırşehir, Abdullah ve Eşi Nursel-Amasya, Faik Gülşen-Ağrı, Halis Öğretmen-Elazığ, Ergül Arslan, Halit Güllü-Ciğirler Köyü, Selami Demircan-Demirciler Köyü.
Okulumuzda görev yapan öğretmenlerin isimleri Camideki Panoda yayınlanmıştır.
Yıldırım Ören Köyü Kalkındırma ve Sosyal Yardımlaşma Derneği, 01 Mayıs 1994 yılında kurulmuş olup Kurucuları; H. Yaşar Ünver, H. Durali Akbal, Rasim Türe, Hasan Uslu, Abdulcelil Yıldız, Abdurrahim Bülbül ve Ali Vural.dır. Dernek Tüzüğü’nün son sayfasında kurucular yazılıdır.
Köy Derneğinin kuruluş yılından günümüze kadar görev yapan Başkanları ve görev süreleri; H. Yaşar Ünver(13 yıl), Mustafa Cebeci (5 yıl), Metin Ünlü (4,5 yıl), Hasan Uslu (1.5 yıl), Ömer Akbal (1,5 yıl), Dr.Abdulcelil Ünver (11.07 2011 tarihinden itibaren görevde).
Köy derneğimizin internet sitesi, www.yildirimorenkoyu.com 2012 yılında dernek Başkanı Abdulcelil Ünver ve Mustafa Bülbül’ün girişimleri ile kurularak faaliyete başlamış olup, Eylül 2020’de güncellenerek faaliyetini sürdürmektedir. İnternet sitemizde; köyümüzü tanıtmak amacıyla, Tarihçesi, Faaliyetler, Kültürümüz gibi konularda haber, fotoğraf ve videolar yayınlanmaktadır.
2012 yılı başında üyelerimizin cep telefonlarına ”Toplu Mesaj” gönderilmeye başlanmıştır. Aralık 2020’de toplu mesaj gönderilen üye sayımız 245 kişidir.
Ayrıca, Dernek Başkanı Abdulcelil Ünver tarafından, 30.11.2020 tarihinde, “Y.OREN.DER.YONETIMI” adı ile Whatsapp Grubu oluşturularak, akıllı telefonu olan 170 katılımcı ile ortak mesaj gönderme faaliyetine başlanmıştır.
(*) Kaynak; Geçmişten Günümüze Kızılcahamam ve Çamlıdere, ESYAV Yayınları, sayfa; 638-640.